Müsned; hadislerin, konularına bakılmaksızın, bazen tek, bazen birden çok sahabi ravisine göre ard arda sıralandığı, bu yüzden belli bir konu bütünlüğü taşımadığı halde bir araya getirilmiş, tertip edenin ismiyle tanınan kaynak hadis eserleridir.
Müsnedlerde, konu bütünlüğü veya hadisin sahih, hasen ya da zayıf oluşu dikkate alınmaz. Bunun yanında bir hadis âliminin, şeyhlerinden rivayet ettiği isnadı kesiksiz bir şekilde sunmuş olduğu kitaplara da müsned denir.
Abdullah bin Mübârek’in Müsned adlı eseri sahabi ravilerine göre değil, konulara göre hazırlanmıştır.
Evinde oturup hadisle meşgul olmayı çok seven İbnü’l-Mübârek’e, “Bu yalnızlıktan rahatsızlık duymuyor musun?” diye sorulduğunda, “Hz. Peygamber ve ashabıyla birlikte iken nasıl yalnızlık duyarım!” karşılığını vermiştir. Dört bin kişiden hadis dinleyen ve bunların sadece bin tanesinden rivayette bulunan İbnü’l-Mübârek, ehil olmayanlardan hadis almadığı gibi böylelerine hadis de rivayet etmezdi; fakat beğenip takdir ettiği kimselere, cihada gittiği yerlerde bile hadis öğretirdi.
Hadis râvilerini çok iyi bildiği ve hadis ilminin özü sayılan fikhu’l-hadisin önde gelen âlimlerinden biri olduğu için, rivayet ettiği hadisler bu açıdan ayrı bir değer taşır. Bu sebeple ondan nakledilen hadislerin delil olarak kullanılabileceği hususunda âlimler ittifak etmişlerdir.